#DemokratikleşmePaketi adı altında başta "Özgürlük" konusunu içeren bir paket var gündemde. Açıkçası bir itirazım yok buna. Hatta destekliyorum da maddelerin çoğunu.
Örneğin; dil, din, ırk, mezhep gibi ayrımlar yapılmayacak. Gerçekten düzgün bir şekilde yürütülecekse sonuna kadar destekçiyim bu maddeye. Kamu personellerinin çoğu çalışırken başörtü kullanabilecek. Kullansın tabi ki.. Zaten bu zamana kadar yasak olması da antidemokratik bir durumdu. Seçim sistemi: henüz net bir karar yok, 3 seçenek var ortada ve zaten tartışılarak daha sonra karar verilecek buna. Farklı dil ve lehçelerde eğitime izin verilmesi: bu sadece sayılı okullarda ek olarak yapılacak bir seçenek. Kimse size zorla bu dersleri vermiyor. İsteyen alır istemeyen o okulları ya da o dersleri tercih etmez. Özel hayatın gizliliği ve yaşam tarzına saygı: Kimsenin bu maddeye itiraz edeceğini de düşünmüyorum. Bu olması gereken bir durumdu zaten.
Gelelim asıl konumuza "Özgürlük"...Başbakanımız bu maddeleri açıklarken en çok üzerinde durduğu konu buydu. Ama amacımız "Özgürlük" ise son dönemlerde yapılan bu kısıtlamalar neden? Mesela neden 22.00'den sonra alkol satışı yasak? Neden bir kadın şort ya da mini etek gibi açık kıyafetler giyip tecavüze uğrarsa o kadın suçlu? Neden kürtaj yasak? Madem bu ülkede özgürlük var ve din, dil, ırk ayrımı yapılmıyor neden tüm özgürlükler sadece İslamiyete yönelik yapılıyor? İşte tam burada bir ayrım görüyorum ben :) Bu paket içinde vurgulanan ve yapılmaması istenilen bir durum değil miydi bu?
Bence bu pakete bu kadar itiraz edeceğimize önce bu paketten önce özgürlükleri kısıtlayan konulara bakmalıyız. Ülke olarak öyle bir duruma gelmişiz ki bilinçaltımız sürekli bir şeylere itiraz etmeye zorluyor bizi. Biz bu itirazlarla zaman kaybederken asıl itiraz etmemiz gereken konular olup bitiyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder